Alt Ekstremite Ödemi
Tüm hastalıklarda ortak nokta nedir diye sorarsak “ödem” diye cevap verebiliriz. Diğer bir soru da vücudumuzun yer çekimine en çok maruz kalan yeri neresidir diye sorarsak, aklımıza gelmesi gereken bölge ayak bileği olmalıdır. İşte ödem ve ayak bileği ilişkisi bu kitabımızın ana temasıdır.
Hücrelerin arasındaki interstisyel alan olarak isimlendirilen bölgede sıvı artışı ödem olarak adlandırılır. En ufak bir doku travmasından şiddetli kazalara, küçük bir cilt kesisinden en derin ameliyatlara, tek bir parazitten yaygın bakteri enfeksiyonlarına, cilt hassasiyetinden yaygın alerjik reaksiyonlara, bağışıklık sistemi sorunlarından otoimmun rahatsızlıklara yani neredeyse tüm hastalıkların oluşum sürecinde ve/veya sonucunda ve hatta tanı ve tedavi amaçlı uygulanan neredeyse tüm girişimsel/cerrahi işlemlerde hücre dışına sıvı çıkışı dolayısıyla ödem potansiyeli yüksektir. O nedenle ödem konusunun tüm sağlık çalışanları tarafından bilinmesi gerekmektedir.
Ödem patolojisinin en fazla görüldüğü̈ yer yer çekiminin de katkısıyla alt ekstremitelerdir. Toplumun çok önemli bir kısmında, hareketsizlik ve spor alışkanlığının da yaygın olmadığını göz önüne alırsak bu durum ciddi bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Alt ekstremite ödemlerinin ayırıcı tanısını iyice yapmak ve bu konuda en doğru tedavi ve rehabilitasyonu yapmak başarı için şarttır.
İşte bu kitabın amacı hem öğrencilere hem de bu konuda profesyonel çalışan sağlık sunuculara alt ekstremite ödeminin ayırıcı tanısında destek olmaktır. Bu vesile ile hem mensubu bulunduğum İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Yönetimi ve Çalışanlarına, hem kitabımızın içeriğini oluşturan çok değerli akademisyen ve yazarlara hem de siz değerli okuyucularımıza teşekkür ederim.
Ayrıca Cumhuriyetimizin 100. Yılına adanmış bu 100 kitap projemizin "proje koordinatörü" olarak, önce bana bu görevi veren Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Nuri Aydın Hocamıza ve üniversitemizin bu ilk kitaplarını çıkarmamızda bize yardımcı olan tüm akademik ve idari personelimize en içten saygı ve sevgilerimi sunarım.
Prof. Dr. Ahmet AKGÜL