Sağlık bilimleri, insan hayatını koruma ve iyileştirme amacıyla sürekli bir değişim ve ilerleme içindedir. Kardiyovasküler hastalıklar ve bu hastalıklarla ilişkili durumlar, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli bir yük oluştururken, modern tıbbın odak noktalarından biri haline gelmiştir. Bu kitap, bu geniş ve önemli konu yelpazesinde okuyuculara bilimsel, güncel ve multidisipliner bir kaynak sunmayı hedeflemektedir.

Kitap, kardiyovasküler hastalıkların temel mekanizmalarından başlayarak lenfödem gibi ilgili sorunlara; bu hastalıkların beslenme, egzersiz ve tıbbi cihazlarla yönetiminden, psikososyal etkilerine kadar pek çok farklı alanı kapsamaktadır. Her biri alanında uzman yazarlar tarafından hazırlanan bölümler, bilimsel veriler ışığında uygulamaya yönelik rehberlik sağlayacak şekilde yapılandırılmıştır.

Lenfödem ve lenfödem hastalıklarında beslenme tedavisi, egzersiz ve spor gibi konular detaylı bir şekilde ele alınarak hem hasta hem de sağlık profesyonelleri açısından pratik çözümler sunulmaktadır. Aterosklerotik kalp hastalarında beslenme ve egzersiz tedavisi, periferik arter tıkanıklıklarında tıbbi beslenme, derin ven trombozu hastalarında egzersiz gibi özel durumlar, multidisipliner bir yaklaşımın önemini vurgulamaktadır.

Post-COVID-19 komplikasyonları, vaskülitler ve nöroterapi gibi yenilikçi ve güncel başlıklar ise okuyuculara yeni ufuklar açmayı amaçlamaktadır. Ayrıca yara ve basınç ülserinde beslenme, sporcularda kalp kapak hastalıkları ve kardiyovasküler hastalıklara bağlı deri sorunları gibi spesifik konular, kitabın içeriğini zenginleştiren önemli bölümler arasında yer almaktadır.

Bu eserin hazırlanmasında, alanında uzman yazarların titiz çalışmaları ve katkıları büyük bir değer taşımaktadır. Hekimlerden diyetisyenlere, fizyoterapistlerden hemşirelere kadar geniş bir yelpazede sağlık profesyonellerine rehber olmayı amaçlayan bu kitabın, bilimsel bilginin uygulamaya dönüşmesinde önemli bir araç olacağına inanıyoruz.

 Bu kitabın, kardiyovasküler hastalıklarla mücadelede bilgi ve farkındalığı artırmasını, sağlık profesyonellerine yeni perspektifler sunmasını ve hasta yaşam kalitesinin iyileştirilmesine katkı sağlamasını temenni ederim.

 Prof. Dr. Ahmet AKGÜL