Trakya Bölgesi Mağaraları
Karbonatlı kayaçlar Türkiye'nin alansal olarak büyük bir bölümünü kaplamaktadır. Bu jeolojik özellik Türkiye’nin büyük bir mağara potansiyeline sahip olmasına neden olmuştur. Net bir sayı olmamakla birlikte ülkemiz; uzunlukları 15-20 metre ile 12 kilometre, derinlikleri ise 5 metre ile 1250 metre arasında değişen binlerce doğal mağaraya sahiptir
Birçoğumuz için karanlık bir sırdan öteye gitmeyen mağaralar, insan ırkının dünya üzerinde var olmasından itibaren hem korkulan hem de sığınılan yerler olmuştur. İnsanlar mağaraları keşfetmeye ve mağara dünyasının muhteşem özelliklerini görmeye başlayınca, bu doğal anıtlar hem bilimsel hem de sportif olarak çok önemli olmaya başlamış, korku yerini merak duygusuna bırakmıştır. Bu merak duygusu da zamanla bilimsel çalışmalara dönüşmüştür.
Mağara sistemleri ister küçük ve kısa, isterse büyük, uzun ve derin olsun içlerinde birçok canlı türünü barındırırlar. Yani mağara sistemleri insan da dahil olmak üzere birçok canı türüne ev sahipliği yapmış ve yapmaya devam etmektedirler. Bu nedenle hem içinde yaşayan canlı türlerini hem de geçmiş yaşam izlerini korumak için mağaraların korunmaya alınması şarttır.
Mağaralar biyolojik oldukları kadar arkeolojik olarak da önemli bir yere sahiptiler. Ülkemizin farklı yerlerinde insanların onbinlerce yıl yaşadığı mağaralar da bulunmaktadır
Karbonatlı kayaçlarda gelişen mağaraların bazılarında görsel değeri oldukça yüksek mağara çökelleri bulunmaktadır. Bu mağaraların bazıları turizme açılmış ve bulundukları bölgelere ciddi ekonomik katkılar sağlamışlardır. Karaca (Gümüşhane), Ballıca (Tokat), Tınaztepe (Konya), İncesu (Karaman), Gökgöl (Zonguldak), Ilgarini (Kastamonu), Mencilis (Karabük), Karain, Kocain, Beldibi, Damlataş, Dim, Altınbeşik, Zeytintaşı (Antalya), Gilindire, Taşkuyu, Astım (Mersin), Kaklık, Keloğlan (Denizli), İnsuyu (Burdur), Dupnisa (Kırklareli) ve Oylat (Bursa) mağaraları turizme açılmış önemli mağaralardır
Ancak bir mağaranın korunması için turizme açılması yeterli değildir. Tam tersine turizme açılan mağaralar sağlıklı bir planlama yapılmadığı için büyük zararlar da görmektedirler. Bu nedenle turizme açılması düşünülen mağaralar için bilimsel çalışmaların yapılması çok önemlidir.
Trakya bölgesinde irili ufaklı 60 civarında mağara bulunmaktadır. Bu mağaraların bir kısmı kovuk veya in kapsamında değerlendirildiği için kitaba alınmamıştır.
Dr. Öğr. Üyesi Yıldırım GÜNGÖR